Sunday, January 28, 2007

Ocağın sonları

Girecek Yeni Bir Yol
Yıl olmuş 2007, ocak olmuş bir kaç gün sonra şubat sonra mart, zaman durmiyir hemşerim :) 1 şubat saat 8:30 itibari ile çalışma hayatına başlayacağım hayırlısıyla vatana ve millete hayırlı olmasını temenni ediyorum :D
Paint içindeki sanatsal faaliyetlerimi devam ettiriyorum, :):) çevredende olumlu mesajlar alıyorum :) bakalım çalışmaları sürdüreceğim, bitirdiğimde mutlu olduğum eserleride yayınlamaya devam edeceğim :D kardeşimin bu ne sorularınada cevap vermemeye devam edeceğim ( o resim sanat düşmanı kardeşim, resiim kasaplığa benzemez sanatkarlık sen sınavına çalış bakayim).

İlk resmin ismi "Kıyıdakiler" oldukça zor bir çalışmaydı. Özellikle ilk halinden sonra balıkları bir kaç defa düzeltmem gerekti hoş bi resim oldu ama :)
Şimdi tekrar bakıyorum ve enteresan bişeyler yaptığımı görüyorum :P güzel olmuş takdir ediyorum kendimi :D
.

İkinci resimin adı "Parçalar" çok fazla açıklamaya gerek yok sanırım :D kuşlar bu arada cidden akbabaya benzemiş ama unutmamak lazım onlar kuş değil resim :D bir çeşit halka fil olayı :D
Şekil 1-a'da gördüğünüz gibi parçalar küçük ama resim oluşturabiliyorlar, (resimde küçük çaktırmayın) tuğla bina misali tabi önemli olan temelin sağlam olması :) ikinci resmide koyunca burası iyice sanat galarisi havasına bürünmeye başladı :D böylece bir misyonda üstlenmiş oldum vay canına :D

Bu haftaki üçüncü resmim "Gün" haftanın en sevilen resmi buydu sanırım benimde "kıyıdakiler" 'le birlikte en çok sevdiğim resim buydu.
Sanırım bu kadar etkili olmasında sadelik ve basitlik oldukça önemli faktörler ve tabiki yorumada çok açık :D buyrun yorumlayın :) afiyet olsun...
.

Son resim "Özgür kuş" :) diğer resimlere göre daha hızlı yaptığım bir resimdi kuşumuzun kanatları oldukça yorucuydu :)
Bunlar dışında bir resme başlarken düşündüklerimle resmin son halinde düşündüklerim arasındaki fark beni oldukça düşündürdü :P alınan yol insanı değiştiriyor ve bu resme yansıyor. :)
Evet bu haftalık sergimiz bu şekilde cereyan ediyor :D pastel renkler oldukça ağırlıklı paintte daha çok renk istiyorum tabi benim için ne değişr bilmiyorum :D:D:D
Hafta başında Uşak'ta olduğum için fazla müzikte dinleyemedim haftanın en çok dinlediğim şarkısı U2'nun "Sunday Bloody Sunday" şarkısı olmuş. Bu şarkıyı bulmamda "Bloody Sunday" filmini izlememle alakalı oldu zaten.
Son dönem izlediğim en iyi filmlerden biriydi hiç kuşkusuz enteresan kurgusu, kusursuz çekimler, olaylar arası bağlantılar gerçekten güzeldi.
"Bloody Sunday" mutlaka izlenmesi gereken bir film. İyi niyetli insanların gösterdiği iyi niyetli çabanın kötü niyetli insanların müdahalesiyle pek iyi niyetli olmayan insanları güçlendirmesiyle ilgili güzel bir saptama :)
Filmi izleyen çok kişi olduğunu düşünmediğim için daha fazla ayrıntı vermiyorum :D izleyin muhtemelen sevicek ama mutlaka takdir edeceksiniz :D
Bunlar dışında cnbc-e'de dizi seanslarım devam ediyor. Değişiklik olarak artık "six feet under" ve "southpark"'ı izliyorum :)
Aslında "six feet under"'ı hala anlama ve alışma aşamasındayım. Az kaldı yakında anlayıp yorum yapabilecek aşamayada gelicem inşallah :D

.
Malesef bu blog girişini biraz olumsuz bir şekilde bitiricek sevdiğim, ve özellikle saydığım ender politikacılarda İsmail Cem'i kaybettik. Gerçekten üzüldüm. Kendisine oy bile atmıştım seçimlerde seçilemeyeceğini bile bile attım o garip seçimlerde, birilerinin kazanıcağına diğerlerine atılan oyların boşa olacağına inandırıldığımız seçimlerde. Kendisi Türkiye'ye çok faydalı olabilecekken çeşitli sebeplerden dolayı gereğinin 10'da birini yapamamış, katkı sağlaması engellenmiş bir politikacıydı. Umarım unutulmaz, ve birilerine örnek olur ama sanmam biz ya beline silah bağlayanı yada ağzını bozmadan cümle kuramayanları örnek alıyoruz insanı örnek almak olmaz.(Yanılmıyorsam Uğur Mumcu'nun ölüm yıl dönümünde aramızdan ayrıldı Uğur Mumcu suikastinide hala hatırlıyorum)
Bu ayın bitmesi Türkiye açısından hayırlı olacak sanırım Ermeni asıllı gazeteci-yazar Hrant Dink'te garip bir saldırı sonucu hayatını kaybetti. Çok mu severdim hayır, takip edermiydim ona da hayır ama bir bakıma artık bu gazeteci-yazar suikastleri Türkiye için biraz falza olmaya başlamadımı Ermeni asıllı olması vurgulansada hedef olmasını sağlayan yazar olmasıydı. Suikastin ardından kalabalıklar hem gazetesinin önünde hemde cenazede gözüktüler. İlk gün gazete önünde saçma sapan pankartlarda vardı abuk sabuk gruplardan ama çok ses çıkarmadılar, cenazeyede teröristler sahip çıkmaya çalışsada pek etkin olmadılar. Bir grup "Hepimiz Hrant Dinkiz" ve "Hepimiz ermeniyiz" yazılarına aşırı tepki verdi. Açıkçası doslar alışverişte görsün tipi bir tepkiydi bence. "Hepimiz Hrant Drnk'iz" sözüne biz mehmediz şeklinde yaklaştı , basit bir cinayet tepkisini algılayamadıkları fikrindeyim. Eş değeri kara murat benim hayır benim şeklinde de gösterilebilir. "Hepimiz Ermeniyiz" lafını inceleyince daha ilginç yerlere varabilir. Bu hafta bikaç defa kullandığım ifadeyle hiç birimiz "ötüken hava yollarıyla" türkiyeye varmadık. Orta asyadan çıkışların başlaması milahtan önceden başlar ve son 1500 yılda oldukça youğunlaşır. Basit oran orantı kanunlarıyla yol üstündeki bütün halklarla karışmış olduğumuz görülebilir :) bence Türk olmanın özelliğide bizi ne doğulu ne batılı olmaya iten gerçek güçte bu. Bence Türklerde kimlerin geni vardır çok yanlış bir soru doğru soru Türklerde kimlerin geni yoktur. Sanırım Haiti yerlileriyle zimbavbeliler dışında bu dünyada herkes bizden :) ve biz onlardanız. İşte tam bu yüzden onlar ne yapabiliyorsa bizde yapabiliriz, düşünme tarzımız dışında çok büyük bir farkımız yok:)
Sağlıcakla kalın. Kendinize iyi bakın çok yakında görüşeceğimiz fikrindeyim :D

3 comments:

Serkan Kaba said...

İşin hayırlı olsun hoşgeldin Takasbank a

Crims said...

sende çaktırmadan cevaplarla blog yapıyon :D

Serkan Kaba said...

bi sonraki blogunda ödülümü bekliyorum